Kesmeşeker 2016 Destek Yayınları

O hiç 12 yaşında olmadı…
O aslında hiç çocuk olmadı…
Çocukluğuyla beraber masumiyetini, haysiyetini ve tüm hayallerini elinden aldılar… Hayatını çaldılar.
Bunu yapanlar, insanlıklarını kapının dışında bıraktılar…

Bir insanı öldürmek tüm insanlığa atılmış bir kurşundur. Bir insana işkence yapmak tüm insanlığı unutmaktır. Bir insanı utandırmak o insanı öldürmekle eş değerdir. Onu kimler kaç defa aşağılayıp utandırdı bilseniz, onun da kaç sefer ölüp dirildiğini anlardınız. Hiç bir çocuk onun yaşadıklarımı bir daha yaşamamalıdır. Asla.

“Hayat okulunda okuyan öğrenci sınavlarla baş etmek zorundadır. Ne yazık ki bu okulda seçmeli dersler olmaz” sözlerini annesi hep tekrarlardı.

Hayat herkese adildir; fakat eşit davranmadığından çoğu zaman acımasız gözükür…

Onu anlamadılar… Hiç kimse anlamadı onu. Hiç bir zaman onu anlayan birisi olmadı.

Acılarla dolu bir hayat sürerken, günün birinde mutlu olacağı, hayatının aşkına kavuşacağı söylense inanır mıydı? Aşk bir sözcük değil sözlüktür cümlesinin ağzından çıkacağını duysa şaşırır mıydı?

Her gün yeni bir gün ve her şey aniden değişebilir. Tam çukurun dibini boyladığında, birdenbire kendini en tepede de bulabilirsin.

Eddi Anter

“Hayat okulunda seçmeli ders olmaz.”

“Bir insanı öldürmek tüm insanlığa atılmış bir kurşundur.
Bir insana işkence yapmak insanlığı unutmaktır.
Bir insanı utandırmak o insanı öldürmekle eş değerdir.”

“Aşk bir sözcük değil sözlüktür.”

“Sıfırı tüketmeden Bir’e varamazsın.”

“Anahtarı sende olan hiç bir kelepçenin esiri değilsin.”

“Bugün bitti şimdi yeni bir ben başlıyor.”

“Çaresizlikle umutsuzluk birleştiğinde eğer, umut kapısı açıldığında meğer olur.”

“Dinlemeyi bilirsen bir ahmaktan bile öğrenirsin. Hiç olmadı, ahmağın kendin olduğunu anlarsın.”

“Her sorgulama ispat veya inançla biter.”

“Yardım gelecek eli elden bekleme cümlesi cümlemiz için geçerlidir; iki elin herkese ve her şeye yeter.”

“Hayat faturayı sana bir kez çıkartır, sen bin kez ödersin. Alacaklı olduğunu düşünür hep borçlu kalırsın.”

Eddi Anter

Modern derviş tabirini yazar dostum Eddi Anter için kullanırım.

Siz hiç Eddi Anter’den okudunuz mu bilmem, ama okuduysanız, tabirim de ne kadar haklı olduğumu anlarsınız.

Gerçekten de, Eddi Anter’in kitaplarını yazsa yazsa bir derviş ya da derviş tabiatlı biri yazabilir.

Tasavvufun en yumuşak, en didaktik, en fantastik hali Eddi Anter’in kitaplarında gizlidir.

Eddi kitaplarında ayırmaz ayıştırmaz, ben-sen demez biz der, karamsarlığa hayır iyimserliğe evet der, umut vaat eder, güneşin türkülerini söyler, hakka en güzel ezgileri dillendirir…

Eddi’ye derviş derim ama onun böyle bir iddiası yoktur. Zaten, derviş tabiatlı insanların genel özelliği mütevazi olmalarıdır.

*

Eddi Anter dostumun ‘Kesmeşeker’ adlı romanını okudum.

Kitap, bir hafta evvel Destek Yayınları’ndan çıktı. Türü, roman. Sayfa sayısı, 271.

*

Kitap kahramanının adı Mert’tir. Mert’in çocukluğu öylesine trajik geçmiştir ki, üzülmemek için taş kalpli olmanız lazım. Hayırsız, ilgisiz, mendebur, şirret bir babası vardır Mert’in. Annesi her ne kadar şefkatini Mert’ten esirgemese de, şirret babasının gözünde etkisiz elemandır. Ama Mert’e olan manevi desteğini esirgemez annesi.
Mert’in çocukluğu keşke mendebur babasından ibaret kalsaydı,ama o mendebur babayı bile özlettirecek ne acı şeyler yaşar Mert…

Okuyun derim. Ama böyle trajik şeyleri, karamsarlardan değil, Eddi gibi, derviş tabiatlı insanlardan okuyun.

*

Kitaplara, filmlere dair görüş belirtirken, ‘şöyle olmalıydı, böyle olmalıydı, şu şekilde bitmeliydi ya da şu şekilde bitmemeliydi’ gibi eleştiriler yapmam pek, yapmakta istemem; doğrusu bu konuda pek bir yeteneğimde yoktur. Yaratıldıkları halleriyle daha güzeller bu tür şeyler…

Bu tarz eleştiri bekleyenler için iki kelam olsun bu da.

*

Üslup ve dil için pek bir şey demeyeceğim. Derviş gönlü gibi saf, duru, temiz, ferah diyeyim, gerisini siz anlayın.

İnanmıyorsanız alın okuyun!

Mustafa Yıldırım
25.06.2016