Kabile 2022-04-22T12:11:01+00:00

Kabile 2014 Destek Yayınları

Kalabalıkların içinde hiç yalnız hissettiğiniz oldu mu? Ya insanların sizi anlamadığını düşündüğünüz? Bir başkasını memnun etmek uğruna istemeden bazı şeyleri yaptınız mı?

Bu sorulardan herhangi birine olumlu cevap verdiyseniz, hayatınızı çarkın içinde koşuşturarak geçiştiriyorsunuz demektir. Belki de farkında olmadan yaşamınızı beklemeye almışsınızdır. Yapmak istediklerinizle, yaşamayı arzuladıklarınızı hep ileriye itiyorsunuzdur; haberiniz bile olmaz.

En iyisi, sen sen ol; sürüden olma!

Farkındalığının farkında olan kişi farklı olduğunu bilir; o artık sürüden değildir. Her ne kadar istese bile o artık bir kez daha sürüye dâhil olamaz.

Farkındalığı olan kişinin hayat çarkı yavaşlamaya, hatta durmaya başlar. Bundan sonra o sadece farkındalığı fark eden değil, farkındalığın farklılığını yaşamaya başlayan kişidir.

Sürüden çıkan biri, kendini arayıp, özüne ulaşıp bulandır.

Kendinizi tanıyıp sevmek için iç dünyanıza bir yolculuğa var mısınız?

Eddi Anter

Sen sen ol; sürüden olma.

Gerçek şah mat olmaz.

Eğik olan boynu kesmek kolaydır. Dik dur!

Gerçek lider yolu yalnız yürüdüğünün farkındadır. Arkasına bakmadan yoluna devam eder sadece çoban koyunlarının gelip gelmediğine bakar.

Şükretmeyi öğrenmeyen nankör elbette şikâyet eder.

Olanı, olduğu gibi göremeyen, olması gerekenlerle tükenir.

Kabul etmesi en zor olan, inkâr etmenin en kolay yol olduğudur.

Kendi yaralarını iyileştirmezsen herkesin bıçağı keskin kalır.

Fethettiğini bildiğin kalenin içine girmek cazibesini yitirir.

Kendine karşı kaybettiğin savaşta yok olmaya mahkûmsundur.

İnsanoğlunun en büyük cahilliği kendini okuyamamasıdır.

Yaşadığını düşünüyorsan şayet düşündüğünü de yaşarsın.

Yürümeye başlayan bir çocuğu zorlasan bile emekletemezsin! Bildiğini zanneden birine de yeni bir şeyi asla öğretemezsin.

Sonradan sevgi dilencisi olmak istemiyorsan sadakanı şimdiden ver; sev!

Kalp kalbe karşı değildir; kalpler Bir’dir birlikte atar.

Sıkılmak zamanın farkındalığıdır.

Olması gerekene bir şey eklediğinde onu eksilten olursun.

Kalpten uzaklaşan her zaman aklına yenik düşer.

Hak yoluna gireceksen yolun da hakkını vermelisin.

Bir insanın kendine yabancılaşmasından daha büyük bir uzaklık yoktur.

Eddi Anter

Sen sen ol, sürüden olma!
Gözünde at gözlüğü bulunanlardan…
Her yerde kendi düşüncesinin buyurganlığına girişenlerden…
Aykırı düşünenlerin hepsini dinsiz ya da ahlaksız ya da alçak olarak niteleyenlerden…
Bütün bencillerden…
Bir de, “Affedersin çok daha çirkin” diye ayraç koyanlardan…
Hazzetmiyorum!
Hatta sanırım nefret ediyorum!
Sırf bu nefretim azalsın diye ara sıra kişisel gelişim kitapları okuyorum ama bende öyle inatçı bir irade var ki, geliştirmeye çalışanlar ne yapsın!
Bakın, uzun zamandır kenarda beklettiğim ve geçenlerde ancak okuyabildiğim Kabile mesela…
En başta, yani daha kitabınınkapağını gördüğüm anda, sevgili Eddi Anter’in zor bir işe imza attığını düşündüm. Çünkü bizim toplum için hallice ters bir felsefeyi ele almış Anter. Toplamda 231 sayfanın ana fikri olan ve kapakta da yer alan şu cümleden söz ediyorum:
Sen sen ol, sürüden olma!
Neticede yakın tarihimizin kafamıza olanca şiddetiyle çakmasından biliyoruz ki, toplumun bağrında muhafaza ettiği bu psikoloji ağır bir terminoloji içermekte…
Ama sağolsun, Eddi Anter meseleyi yumuşak bir anlatımla ve kendine has bir yaklaşımla ele almış. Günümüzde bazılarınca kaypaklaştırılmış inanç meselesini sorgulayarak, farkındalığa uyanan, özünde uyanışını gözlemleyen bireyin gelişim sürecini anlatmış. Bunu yaparken de roman kurgusunu kullanmayı uygun bulmuş. Kahramanımız Can’ın ağzından, istisnasız her canın aklında biriken hayata ve insanlığa dair hemen tüm soruları irdeleyerek bilgece vurgularda bulunmuş. İşte birkaçı:
“Bir insanın kendine yabancılaşmasından daha büyük bir uzaklık yoktur.”
“Her kim sana ne kötülük yaptıysa, bil ki olması gerektiği için oldu ve sen öğrenip ilerledin. O kişinin yapması gereken buydu, senin onu affetmen senin büyüklüğünü ortaya koymaz, sadece seni özgür bırakır…”
“Sen hazır olunca, sana yol gösterecek kişi veya kişiler de senin önüne çıkacaktır; sen onları değil onlar seni bulacaktır.”
“Kimse, bir başkasını, kendisi dışında bir şey için merak etmez. Ederse mutlaka içinde kendisi var olduğundandır.”
“Engel ve sorunlar ilerlemek içindir yavaşlamak için değil. Sorun yoksa hareket yoksa dolayısıyla hayat da yoktur. Birlik halinden uzaklaşmanın, bunun farkındalığını anlamamanın sebebi kötülüğün araya girmesindendir.”
“İnsanlık ve dünyanın gidişatını beğenmeyenlerdenseniz bu konuda ne yapıyorsunuz bir bakın. Kendinize dönün. Başkasına ne yapacağını söylemek en kolayıdır. Geriye kalan en son iyi insan aranıyor ve bulunamıyorsa, bu kişi neden ben veya sen olmayalım? Sürüden çıkma vakti ne zamandır?”

Fatma Belgin
HT HAYAT Köşe Yazarı

* * *

Kısacası… Eddi Anter’in, Kabile’si kimine çimdik, kimine ısırık, kimine tokat, kimine de yumruk mahiyetinde etkiye sahip. Ama ne yazık ki, sevilesi bir kitap olmasına karşın toplumun yarısına ulaşmayacağı kesin! En azından şimdilik!
Bunu “affedersin” gibi şahane bir kelimeden dahi nefret edecek hale getirilen inatçı irade sahibi biri olarak söylüyorum.

Kabile
Sen sen ol , sürüden olma…. Oldukça iddialı…
Eddi Anter’in kitabı, insana kendini sorgulattıran,yaşamın neresinde durmamız, ona nasıl bakmamız gerektiğini vurgulayan öğretilerle dolu…tabii almasını bilene…
Bir psikologun iç dünyasına ulaşma çabası…yapılan yanlışlar ve bu yanlışların yaşamı nereden nereye taşıyabildiği…
Bunların arasında farkındalığının farkına varması…
Aslında kişinin isterse neleri başarabileceğinin bir göstergesi niteliğinde bu kitap… Anlaşılması ve çözülmesi çok zormuş gibi görünen çıkmazların , kolayca nasıl da çözülüverileceğinin sinyallerini veriyor bence…çözüm BİZ’iz… İçimizde…o kadar kolay ki aslında…sadece farkına varmak gereken…
Ben sevdim…Okurken altını çizdiğim ,”işte bunun hayat felsefem olması gerekiyor “dediğim bir sürü satır çıktı karşıma…
Bu dünyada emanet olduğumuz gerçeğini vurgulayan ve yapmak istediklerimizi farkında olmadan ertelememizin doğurabileceği hazin sonuçla karşılaşmamamız için ; içimizde yer alan GÜÇ ‘ ün keşfine yönelik öğreti dizini….
Uygulanabilir mi “Evet” !!!! Yeter ki isteyelim 🙂
Özelem’ce (24 Mayıs 2014 Cumartesi)
http://penceremdenn.blogspot.com.tr/2014/05/kabile.html

***

Bizlere yalnız kalmanın kötü ve arzu edilmez olduğu dayatılır. Yalnız olmak sorun demektir. Bir insanın kendisiyle baş başa kalması sürünün içindeyken sürüden olanlara anlamsız gelir. Kendini aramak yolculuğuna çıkan tüm insanlar sessiz, sakin, ücra bir köşeye, düşünmek üzere gittiğinde deneyimleri tarifsizdir. Kimisi de yalnız kalmaktan korkar. Aslında korktukları şey yalnız kalınca kafalarına giren kötü düşüncelerdir. Huzur bulan birinin bir başkasına ihtiyacı olur mu? Bir insan bir başkasına huzur verebilir mi? Kendini bulmak, okumak ve sevmek hayatın gerçeğidir. Herkesten bağımsız olup, sürüden olmamak illa yalnızlıkta kalmak demek değildir. Kendine yola çıkmak zaten yolun kendisidir. Kendine varmaksa, özüne ulaşıp kendin olabilmektir. .” / Eddi Anter – Röportajından alıntı
      Aslında belli bir türe saplanmış bir okuyucu değilimdir. Hatta dün kıymetli bir arkadaşımın kitaplarım içinkullandığı, “gökkuşağı renginde kitaplığı” ifadesi hem çok hoşuma gitti hemde okuma alışkanlığımı gayet güzel özetledi. Ancak bu renklerin içinde kişisel gelişim pek bulunan bir tür değildi. Bir süre önce okuduğum Eddi Anter’in “Kabile”si durumu tamamen değiştirdi. Felsefi ve psikolojik eserlerdeki sorgulamalar ve analizlerle, roman tadında bir anlatım. Sadece kişisel gelişim kitabı olarak adlandırılması bence haksızlık olur…Kendimize giden yolu bulmak için bir rehber,bir yol haritası,bu yolda bir ışık bu kitap.
      Yazarın kendi hayatından yola çıkarak,yine kendine yaptığı bir yolculuğa eşlik ediyoruz. Bu süreçte yazar anlatıyor ben dinliyorum hissine kapıldım. Bu anlatımdaki ve ifadelerdeki samimiyetten diye düşünüyorum. Öyle samimi ki inanmamak, sorgulamamak,farkına varmamak mümkün değil. Ve bir anda yazarla aynı soruları kendinize sorarken, o, bazı şeyleri farkettiğinde sizde kendinizi aydınlanırken buluyorsunuz. Ancak bu aydınlanma,özgürleşme,sürüden ayrılıp kendin olabilme,farkındalıklarının farkına varma aşaması öyle bir anda olmuyor. Kitap boyunca sürüp sonrasında, neredeyse tamamının altının çizildiği kitap, zaman zaman ele alınıp tekrar tekrar üstünden geçildikçe şekilleniyor. Ve tabi hayatı da ona göre yeniden şekillendirmek gerekiyor. Her şeyden önce bu yolculuğa hazır olmak gerekiyor. İşte tam da bu sebeple kitaba da hazır olmak gerek. Aksi halde herhangi bir kitap gibi okunup köşeye koyduğumuz,sıradan bir kişisel gelişim kitabı olur ki, bence yazık olur…
      Kitabın dili ve anlatımı oldukça içten,anlaşılır, gayet açık. Hiçbir ifade zorlama değil, duralım bir düşünelim,anlayalım,farkına varalım bilinciyle yazılmış. Kitap kapağındaki desen,renkler ve boyut olayı çok hoşuma gitti. Yazarın ayrıca, “Ben Benim”, “Lilly”, “İnkar”ve “Kumbara” adlı eserleri de mevcuttur. Henüz okumadım ama alınacaklar listeme ekledim…
      Zaman zaman tekrar okumak isteyeceğiniz, bence kıymeti yeteri kadar bilinmemiş,değeri anlaşılmamış, kitap bitse de kolay kolay bitmeyecek olan,oldukça sıkı ve keyifli bir yolculuk…
      Altını çizdiklerim kısmına bir kaç kısa alıntı ekleyeceğim,zira kitabın neredeyse tamamının altı çizili 🙂 İşte kitap bu’dur diyorum ve kendinize doğru başlayacak yolculuğunuzda ışık olması için, bu harika kitabı mutlaka tavsiye ediyorum. 27/11/2015
Altını Çizdiklerim;
  • Hayat, kıymetini fark bile etmediğin her nefestir.”
  • Gerçekten sürünün dışında kalabilmek doğum yerini,yurdunu ve evini geride bırakıp sana gösterilecek yere gitmek üzere yönlendirilmektir. Bu karanlık ve yalnız yolun sonunda değişimin içine girip fark yaratırsın.”
  • Benim varlığım bir başkasının beni görmesi,duyması veya algılamasına mı bağlıydı?”
  • Yaşamı anlamlı kılan ölümün varlığıdır. Varlığımın anlamı da ölümün ardında saklıdır. Ölmeden yaşamı anlamak sadece yorumdan ibarettir.”
  • İçinde sevdiğin birini saran kefen bezinin beyazı,en karanlık siyahmış.”
  • Mutluluğu bir başkasından bekleyensen eğer, aynı mutluluğu elinden alacak olan kişiyi arayansındır.”

    UYKUSUZ OKUMALARhttp://www.uykusuzokumalar.com/2015/12/kabile-eddi-anter-03122015.html?m=1

EL ELE

KARANLIKTA YÜRÜYEN YABANCI

VAKİTSİZ KAYBEDENLER

KEŞMEŞEKER

BEN BENİM

KABİLE

İNKAR

İKİLEM

KUMBARA

LILLY