Son aylarda seçip okuduğum Melisa P.’nin yazdığı “yatmadan önce 100 fırça darbesi” günlüğü ile Gabriel Garcia Marquez’in “Benim Hüzünlü Orospularım” romanında ortak konu cinsellikti. Her iki yazar değişik boyutta, değişik yaş gruplarına hitap edecek biraz erotik, biraz seksi konulara değinmişler. Çok satmasının sebebi bundan dolayı olabilir miydi? 

Melis P. iddialara göre henüz on beş yaşında ve soyadı bile gizli tutuluyor. Günlük formunda yaklaşık iki sene boyunca başından geçen olayları anlatan yazar şayet yaşı doğruysa beni şaşırttı. Erkekler sıkı dursun yeni bir nesil geliyor. Genç, okul çağında bir kızın, kafasından geçen, hayli detaylı bir şekilde yazılmış seks fantezilerini ve onları gerçekleştirme çabalarını okuyabilirsiniz. Beni etkiledi hatta okuduğumun hayalini kurmam çok kısa sürdü. Ya bu kız hakikatten tehlikeli ya da yaşı on beş olmamalı. Her halükarda gençlere hitap edebilecek ve kafalarını zaten yordukları konu hakkında biraz aydınlanacakları bir kitap.

Aynı sayfaya koymanın bile yanlış olduğunun farkındayım ama Marquez’in kısa romanında da yaşlı ve işi neredeyse bitmiş genç ruhlu doksanlık bir adamın cinsel fantezilerini yazıyor. Bu kitap biraz daha üst yaş grubuna hitap edebilir. Doksanlık adamın fantezisi on altısından gün almamış bir bakire ile beraber olmak. Olup olmadığını okuyunca anlayacaksınız fakat Nobel ödüllü ustanın tasviri, anlatım gücü ile bir film seyreder gibi kız ile defalarca yatağa girip çıkabiliyorsunuz. O yaşta ki bir adama Viagra verilse uyku ilacı gibi gelir ve uyuya kalır diyorsanız, mutlaka okuyun. Şaşırabilirsiniz.

En sürpriz isim benim için kuşkusuz Charles Bukowski. Tanıyanlarınız tarzını, konularını mutlaka bilir. Eski kitaplarından “Sıradan Delilik Öykülerini” okuduğumda bir yazar bu kadar mı gerçekçi olabilir, bir yazarı bu kadar mı sevip aynı zamanda nefret edebilirsiniz diye düşündüm. Tüm hayatını sadece içki masalarında yalnız başına geçiren ve devamlı değişik sokak kadınları ile hayatını paylaşan sıra dışı deli bir yazarın öyküleri. Teker teker mükemmel olduğu gibi kitap tümü ile Bukowski tadını veriyor. Hatırlayacağınız gibi senaryosunu yazmış olduğu “Barfly” filminde Mickey Roourke onun hayatını canlandırıyordu. Ne adammış!

Yeni bir kitabı “Güneşe Uzan” Parantez Yayınları’ndan çıktı ve yaklaşık beş sene boyunca yollamış olduğu mektuplardan derlenen bir kitap. Okuyunca yazarı daha iyi tanıma şansına sahip oluyorsunuz.