Cumartesi gecesi Ebru Uygun’un üçüncü kişisel sergisini görmek üzere MAC Sanat Galerisi’ndeki açılış kokteyline gittim. İçeri girer girmez bir sanatçı ordusu karşımda idi. Şahin Paksoy, Doğan Paksoy, Bubi, Ali Atmaca ile uzun süredir görmediğim Necmi Sönmez ve sanatın yeni nefesleri, daha ilk sergileri sold out olan Tunca Subaşı ile Guido Casaretto. Uygun’un ilk sergisini birkaç sene evvel CAM Teşvikiye’de görmüştüm. Taze kokulu, yeni dokunuşların olduğu ve ilk açılış gecesinden işlerinin tümünün satıldığı bir sergiydi. Geçen sene CAM Beyoğlundaki sergisi de iç açıcıydı. Artık tarzı bir yere oturuyordu. Sanatı ve yaptığı işler kadar sanatçıyıda tanımak önemli. Ebru Uygun’u şahsen tanıyor ve çok seviyorum. O zayıf ve minyon bedeninden bazen öyle tavırlar çıkıyorki öylesine büyük bir vizyon gözüküyorki insan şaşırıyor. Ve “Nefes” adlı sergisinde de bu tavır gözler önüne seriliyor. Sırasıyla Nefes No1, No 2 diye giden yaklaşık onbeş işin adları bence “Nefes Kesen”, “Nefessiz”, “Nefes Nefese” gibi adlarla anmak daha kolay olacak. Teknik olarak belki daha önce denenmiş ve yapılmış olan tuvali boyama, yıkama, katlama, yapıştırma ve tekrardan yıpratma işlemleri içeriyor. Tabii bu sırayla olmayabilir o da meslek sırrı. Sanatta en basit görsel form figüratif olmalı çünkü insanın bakışı ile içinde mutlaka bir şeyler uyanabiliyor aynı şekilde peyzaja bakıldığında mutlaka bir yer bir anı canlanabiliyor. Ama iş soyut boyutuna geldiğinde anlamak, bir anlam yükleyebilmek veya sanatçının ne demek istediğini yorumlamak zorlaşıyor. Yani anlatılmak istenen belli bir olgu veya bariz bir hikaye yok. Ebru Uygun bunun da üstesinden geliyor, hem tüm renk yelpazesinden seçenekler sunduğu gibi, onbeş tuvalde kullandığı teknikte bir iki aşamayı eksik veya fazla yapıp işleri sırandanlıktan çıkarıyor.. Zaten Uygun’un yeni denemelere açık bir sanatçı olduğu işlerinde, kullandığı malzemeden ve tavrından ödün vermemesinden anlaşılıyor. Gezip görmek için çok güzel bir sergi fakat satın almak için geç kaldınız. Açılış gecesi tüm nefeslerin tutulduğu gecede kırmızı noktalar her tarafta konmuştu. |
Eddi Anter 16.05.2005 |