Cumartesi günü Teşvikiye Sanat Galerisi’ndeki “20 Yıllık Serüven I” sergisini ziyarete gittim. Galeride değişik ülkelerin önde gelen sanatçılarından seçilmiş bir dizi resim, gravür ve serigrafi yapıtları vardı. Pop Art ustası Andy Warhol’un “Marilyn Monroe”sundan Sürrealist Salvador Dali’nin çeşitli işlerine, Joan Miro’nun “Barnabe”ından, Christo’nun “Pont Neuf”üne kadar seçenekler var. Sergi sadece teşhir amaçlı değil, aynı zaman da satış amaçlı. İlk etapta gidip sergiyi gezmek tabii ki satın almaktan daha önemli.

Galeri açıldığı 1985’ten bugüne sunduğu sergilerin kalitesinden hiç bir zaman ödün vermemiş. Bilinen Zeid, Komet, Güleryüz, Burhan Uygur gibi en önemli çağdaş Türk ressamlarının sergilerine hep burası ev sahipliği yapmıştır.

Galerinin sahibi Doğan Paksoy ise galerici olmakla birlikte hem sanatçı kimliğine sahip aynı zamanda da önemli bir koleksiyoner. Her üçü bir arada olunca haliyle vizyonu da geniş oluyor. Kendi koleksiyonunda Türk sanatından başyapıtlar olduğu gibi Batı dünyasından da yapıtlar bulunduran Doğan Paksoy, bu sergisiyle de bir ilke yine imza atıyor.

Değişik baskı tekniklerinin görüldüğü bu sergide Paksoy Amerika, İngiltere, Hollanda, Fransa, İspanya ve diğer ülkelerin önemli sanatçılarından eserleri seneler önce kendi koleksiyonunda biraraya getirmiş olup şimdi hepimizin gözleri önüne seriyor ve bizlerle paylaşıyor.

Ülkemizde az rastlanan yabancı karma sergisini yapmanın da mutluluğunu taşıyor. Serginin kataloğunda da yer aldığı gibi W. Benjamin’in modern sanat konusunda üzerinde durduğu en önemli konu sanat yapıtlarının çoğaltılabilirliğidir. Yani “reprodüksiyon”. Bu sergi de hem sanatçı yelpazesinin seçimi hem de içeriği açısından Benjamin’in meselesine hizmet ediyor. “20. Yıl Sergileri I” adıyla başlayan bu serüven ile daha nice mutlu sergilere ve yıllara diyorum…..