“Olabilir olabilir” (1960-2007 / Komet)

Kafandan geçenleri kesilmiş bir tuval bezine sığdıramazsan ne olur? Bir başka bez mi eklersin? Ya çerçeve tuvale dar gelirse ne yaparsın? Söz konusu meşhur ressam Komet olduğunda resimleri tuvallerden taşıyor olsa gerek. Komşu yayınlarından çıkan  “Olabilir olabilir” adlı yeni kitabından bahsediyorum. 

Kitabın girişinde sanatçıyla ilgili olarak, 1941’de Çorum’da doğdu, 1971’de Paris’e yerleşti, son on yıldır Paris İstanbul arasında gidip geliyor, şiirin yanı sıra, felsefe ve sanat işleriyle uğraşıyor, hayatını resim yaparak kazanıyor ibareleri yer alıyor.

Komet ayrıca önsözde şiirlerinden ötürü yaşamış olduğu bazı anılarına da yer veriyor. Örneğin, Çiçek Pasajı’nın üstündeki Edebiyatçılar Lokali’ni işleten Şinasi Barutçuoğlu, masaların üzerine çıkıp şiirlerini okuyan Komet’le şakalaşmak için “Senin kitabını basalım da kurtulalım” demiş.  Sanatçı yıllarca kitaplar karıştırmış, şiirler yazmış ve bazılarını 1960 yıllarının başlarında dergilerde yayımlanmış.

Nihayet yarım asır boyunca yazdığı şiirleri- kaybolmak üzere bırakılmış bir bavuldan çıkınca-bir araya getirip “Olabilir olabilir” kitabını yaratmış. Önemli bir de not düşüyor: “Bu kitap her ortam ve her zaman okunmamalı. Aç karnına okunmamalı mesela.”

Komet’in figüratif resimleriyle haşır neşir olan seyirci, sanatsever ve koleksiyonerler, tablolarına baktıkça resmettiği hicvi fark edebilir. Eserlerindeki güzellik ve derinlik her seferinde bir başka duygu uyandırabiliyor. Düşsel mekânlarda yer alan figürler, geçmişten günümüze uzanan figürlerle birliktedir. Hem karışık hem nettir. Resmettikleri düşle gerçek arasında bir yerdedir. Hangisi mi? Hiçbir zaman bilemedim. Her tuvalin bir öyküsü olduğu gibi her biri de yoruma açıktır. Ne zaman ve nasıl bakacağını bilmelisin.

Kitabı “Olabilir olabilir” ise hem şiir içeriyor hem sanatçının kısa notlarını, düşüncelerini ve düş dünyasını. Komet’i tanıyan kitabı nasıl okuyacağını bilecektir.  Sanatçının önemli bir uyarısı var, “Tatillerde rahatsız edebilir ancak iş yerinde gizlice okunabilir.”

“Uzuvlarımızı yıkadık.

Neden daha geç ısınır (dık)
(canımız böyle istediği için)
Mi?

Uzaktan bakmalıyız.
Böylece daha geç görünerek, daha genç görünürüz
Dibimiz(in) neden daha böylece genç geç ısındığını
Bekleriz bekleriz bekleriz.
Fışkırmak fışkırarak alemde kendimizin kendimizi
Takdim ettiği şekilde.”

Keyifli okumalar ve düşler âleminde iyi yolculuklar.

Eddi Anter

6 Kasım 2007

Eddi Anter
07.11.2007
2017-09-21T23:08:46+00:00 Yazar: |