Not: Seni Seviyorum

Hayatının sonuna kadar beraber olmak isteyeceğin kişinin kim olduğuna nasıl karar verirsin? Bu kişinin doğru olup olmadığını evlendikten sonra her gün yapılan hav hav ve miyav kavgalarına rağmen nasıl anlayabilirsiniz? Bu ilk bakıştan mı anlaşılır, ilk öpüşten mi? Cevapları “Seni Seviyorum” filminde. Baştan sona ağlayıp gülerek izlediğim Richard La Gravenes’in yönettiği başrollerinde Hillary Swank ile Gerard Butler’ın oynadığı romantik filmi görür görmez ileride tekrardan seyretmekten keyif alacağımdan emindim. Aslında romantikten öte aşkı, âşık olmayı, aşkın içinde yanında yakınında neler hissedildiğini gösteriyor. 

Evet, filmin hemen başında sevdiğin çok yakın birini kaybetmenin ne sonuçlar doğurabileceğine değiniyor ya da hangi sonuçları doğurmayacağına. Bir ot gibi yaşayan ve hayatı olmayan, ölümü anlamakta zorluk çeken ve başına geleni kabullenmekte direnen Holly (Hillary Swank) tüm arkadaşları ve ailesi yardım ediyor olmasına rağmen bunun üstesinden yalnız kendisinin gelebileceğini sonunda anlıyor. Seyirci bunu tabii ki önceden biliyor ancak filmde tekrardan keşfediyor olmak epeyce rahatlatıyor. Ağlayarak, düşünerek aslında hiçbir zaman yalnız kalmadığımızı, her zaman, ezelden beri yalnız olduğumuzu anlamamıza yardımcı oluyor.

Ölümünün hemen ardından kafayı yemek üzereyken yakın arkadaşı ona deliliğin ya da delirmenin zengin zümreye ait bir hastalık olduğunu hatırlatmasıyla geride kalan eş olarak hayatında yol kat etmek için çaba gösteriyor. Herkesin sevdiği Gerry (Gerard Butler) karakteri öldüğünde Holly için bir şeyler yapmak derdine düşen tüm kadro nedense başarılı olmuyor çünkü ölmeden evvel yazmış olduğu mektuplar ve bakmasını söylediği işaretler gelmeye devam etmekte. Sanki halen yaşıyor ve karısının yanındaymış gibi hissettiriyor. Bunları yollayan kim? Zamanlama nasıl bu kadar düzgün ve tam isabet oluyor filmin sonunda belli oluyor.

İşaretlere inananlardan mısınız? Peki, işaretlere nasıl bakıp görebilir ve anlayabiliriz? Bu işaretin kendimiz için olduğundan nasıl emin olabiliriz? Filmin yarısı İrlanda aksanı, kalanı Amerikan İngilizcesinde olmasına rağmen sürükleyici, rahatsız etmiyor. Butler çok cana yakın ve hemen seyirciyle bağlantı kurabiliyor. Karakter doğal, hırstan yoksun, sevecen ve karısını her sabah yanında yattığını görmekten mutlu olan biri. Film başından sonuna kadar hiç bitmesin istedim… Müziği ( Karaoke, olması gerektiği gibi gösteriliyor), esprileri ve yemyeşil doğasıyla İrlanda manzaraları görülmeye değer. Filmden bir şey öğreniyor muyuz? Evet, sevginin ebedi olduğunu ve birden fazla kere insanın âşık olabileceğini, ölümün bir son olmadığını, seven insanların sürekli kavga edebildiklerini, aşkın en büyük enerji kaynağı olduğunu ve insanların bazen konuşmadan sadece bakışarak konuşabileceğini tekrardan hatırlatıyor bize. Bu sene gördüğüm en iyi filmlerden biri ve kesinlikle görülmeye değer.

Eddi Anter
19.02.2008
2017-09-21T23:08:44+00:00 Yazar: |