Paulo Coelho’nun yaklaşık yirmi sene evvel yazmış olduğu “Hac” adlı kitap Can yayınlarından bu ay çıktı. Yazarın Ocak 2006’da yazmış olduğu önsözde biraz o dönemde hissettiklerinden bahsediyor. Saint Jean Pied de Port’dan başlayıp Santiago de Compostela’da bitecek olan bu Hac yolculuğunu yazar yürüyerek yapıyor. Tüm içtenliği, bilgeliği o günlerde bile mevcut. Kitabı yazarken “Santiago adlı bir çobanın ruhumun derinliklerinde bir hazine aradığından, Veronika adlı bir kadının intihar etmek üzere birkaç hap yutmaya hazırlandığından, Pilar’ın Piedra Irmağı kıyısında ağlayarak günlüğünü yazacağından habersizim” diye ekliyor. Kitabın başında yazar elinde kılıcı ile gümrükten girdiğinde karısına doğru kişiye teslim etmesini söyler. Hac yolculuğunun amacı kendine ait olan bu kılıcını bulmak. Yolculuk sırasında ona eşlik eden Petrus adlı rehber yazarın tüm hayat felsefesini gözden geçirmesini sağlıyor. Doğruları, doğru bildikleri bir bir ortaya dökülüyor. Zorluklarla nasıl baş edileceğini, iç sesini nasıl dinlemesi gerektiğini, ruhuna acı çektirmek yerine ona nasıl huzur verebileceğini görmeye ve göstermeye çalışıyor. Bu yolu otobüs veya başka araçlarla kısa bir sürede tamamlayanlarda var. Fakat bu hacılar genç Paulo kadar tecrübe kazanamıyorlar. Kitapta meditasyon yöntemi sayılabilecek on bir değişik egzersiz öğretiliyor. Bunlardan “Zalimlik egzersizi” insanın ruhuna acı çektirmeye ve zarar vermeye karar verdiğinde yapması gereken bir yöntem. Vicdan azabı çekmek yerine işaret parmağını başparmağın etrafını çevreleyen etlere iyice batırarak acı vermeyi tavsiye eden egzersiz. Bunu ruhunda yaşamakta olduğun acının bedene olan yansıması olarak görmemizi istiyor. Egzersizi sürekli olarak kötü düşünce yok oluncaya kadar da tekrarlamamızı tavsiye ediyor. Denedim ve doğrusu işe yarıyor. Yaşadığımız günün ne kadar kıymetli olduğunu, ölümün ne kadar yakın olabileceğini anlatan yazar zaman akışının hızının kendi elimizde olduğunu ısrarla tekrar ediyor. Ne dersiniz? Sevgi, ölüm, delilik, coşku ve evlilik gibi konulara da başlıklar altında değinen Coelho yolculuğunu tamamladığında kılıcını bulacak mı? Bulmasının herhangi bir önemi kalacak mı? Kendini geliştirme konularında yaygın bir okuyucu kitlesi olan Paulo Coelho’nun yirmi sene önce yazmış olduğu romanda bile bu etkiyi hissetmemek mümkün değil. Kişisel kusurlar bölümünde yer alan duası “Yüce Tanrım, kendilerine acıyan, kendilerini hayatın haksızlıklarına uğramış iyi insanlar olarak görenlere, başlarına gelenleri hak etmediklerini düşünenlere merhamet et” ise düşündürücü. |
Eddi Anter 04.09.2006 |