Seyirci sayısı yaklaşık iki milyonu bulan Hababam Sınıfı Askerde filmini bayram, sömestr tatili, seyahat derken ancak izleme olanağını buldum. Rıfat Ilgaz’ın ilk yapmış olduğu filmden pek farklı değil. Aynı tarz konuşmalar, hareketler ve espriler devam ediyor. Bütün filmi M. Ali Erbil ile Şafak Sezer beraberce sonuna kadar başarı ile götürüyor. Normal şartlar altında her açtığım televizyon kanalında suratını görmekten yorulduğum Sn. Erbil gayet komik ve rolünü çok güzel üstleniyor. Espriler güzel ve özenli seçilmiş ama sanki sinemada gülüşmeler bile farklı. Askerliğini yapanlar ve yapmayanlar farklı gülüyorlar gibiydi. Askerliğini yapanlar bilir filmde gözükenlerin çoğu hayal ürünü. Aynen filmi izleyen küçük kızımın sorduğu gibi “Ne biçim asker bunlar?” diyesi geliyor izleyicinin. Ben bile bazı kez gülerken acaba çıkışta güldüm diye “alıp beni 9-10 şnaft cezasına tabi tutacaklar mı” diye düşünmeden edemedim. 

Askerliğini yapmayıp da gülenler için bilmelerini isterim ki böyle bir sınıfı bir günde hizaya sokarlar. O yüzden fazla heveslenmesinler. Bence Hababam Sınıfı’nı okul içinde sınıf, öğretmen esprileri ile kalsın ve askere falan yollamasınlar. Ti’ye alacak başka kurum kalmadı mı? İlla da bir yere gitmeleri gerekiyorsa beraber tatile yazlık bir yere gitsinler

Gene de bazı aktörlerin hakkını yememek lazım. Pisiko karakteri gerek mimik gerekse konuşması ile Anthony Perkins’i bile aratmayacak kadar güzeldi. Kadın askerler seçilirken hele binbaşı rütbesinde birini ararken Hülya Avşar’dan başkasını bulmakta zorlandılar mı bilemiyorum ama sadece isminin olması mutlaka fazladan seyirci çekmeye yetmiştir.

Tek şikayetim aynı sınıf, aynı espriler, orijinal kadrodan aktörler, artık 21. yüzyıldayız, yeni bir sınıf, yeni tiplemeler, yeni espriler yaratmanın zamanı bence geldi ya sizce? Konu mu bulunamıyor yoksa yazacak kimse mi yok? Halen anlıyamadım.